Etkinlikle bir konuşma yapan Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kütük personel servislerinin bütçe yetersizliği gerekçesiyle tasarrufa gidilecek kalemler arasında yer alamayacağına dikkat çekti. Kütük, “Büyük ekonomik zorluklar yaşayan üniversite çalışanlarını bir de ulaşım giderleriyle baş başa bırakmak kabul edilemez! Personel servisleri, bütçe yetersizliği gerekçesiyle tasarrufa gidilecek kalemler arasında olamaz! Kamu yönetiminin öncelikli sorumluluğu, işyerinde çalışma huzurunu korumaktır. Türk Eğitim Sen olarak sürecin takipçisi olacağız.” dedi.
Daha sonra bir basın açıklaması yapan İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Doç. Dr. Ahmet Özbek, “Türk Eğitim Sen olarak, dünyada ve ülkemizde yaşanmakta olan ekonomik sorunlar nedeniyle hükümetimizin bazı tasarruf tedbirleri uygulamasını normal karşılıyor ve destekliyoruz. Diğer taraftan, üniversitelerin üç temel unsurundan birisi oldukları halde ülkemizde en düşük memur maaşı alan idari personele; maaş artışı, üniversite tazminatı vb. ek ödenekler verilmesini talep ettiğimiz bugünlerde, onlara sunulan iki sosyal olanaktan (ki bunlar yemek ve servis hizmetidir.) en önemlisi olan servis hizmetinin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ellerinden alınması bizleri hayal kırıklığına uğratmıştır. Çünkü kamudaki israfın kaynağı personel servisleri değildir, çözümü de personel servislerinin kaldırılması olmayacaktır.
Üniversite idari personeli, gelirlerinin düşüklüğü nedeniyle özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, kiraların düşük olduğu ve üniversite yerleşkelerine uzak yerleşim birimlerinde ikamet etmek zorunda kalmaktadır. Servislerin kaldırılmasıyla, birden fazla araç kullanmak durumunda kalacakları için mesai saatlerinde üniversitelere ulaşabilme ihtimalleri kalmamaktadır. Ayrıca idari personel mesaiye yetişmek için evlerinden erken çıktıklarında çocuklarını okula gönderemeyecek ve akılları çocuklarında kalacaktır. Diğer taraftan evden çok erken çıkıp geç gelmek durumunda kalan personelin aile hayatı bu durumdan ciddi biçimde etkilenecektir. Buna ilaveten, uzak mesafelerden üniversitelere gelmek zorunda kalan personel geç kaldıklarında üniversitede faaliyetlerin aksamasına neden olacakları için yöneticilerle sorunlar yaşayacaktır. Bu durum da üniversiteler de disiplin soruşturmalarının ve huzursuzlukların artmasına neden olacaktır. Diğer taraftan idari personelin zaten düşük olan gelirinden ayrıca yol parası ödemek zorunda kalması ekonomik sorunların daha da derinleşmesine neden olacaktır. İdari personele hem maddi hem de manen zarar veren bu durum üniversitelerde çalışma barışını olumsuz etkileyecek ve üniversitelerin işleyişini yavaşlayacaktır. Hükümetimizin bu konuda özellikle büyük şehirler için bazı istisnalar getirmesi üniversitelerimiz ve idari personeller için elzemdir. Bu vesile ile sendikaların uzun süren uğraşları sonucu YÖK’ün bu yılın başında başlattığı, ancak uzun zamandır uygulamaya geçirmediği becayiş usulünün devreye alınarak idari personelin üniversiteler arasındaki yer değişiminin acilen yapılması elzemdir. Bu durumum İstanbul gibi çok sayıda üniversitenin olduğu bir şehirde idari personelin ulaşım sorununu bir nebze de olsa rahatlatacaktır.”